Erdoğan ‘Israil dostumuzdur’ ifadesini desteklemez

BÃœLENT Yıldırım’ı tanır mısınız? Bülent Yıldırım, iki eli kanda olsa bile bir mazlum başı, baÄŸrıyla kaldıracak üçüncü elin sahibidir. Zalimi sessize alıp, mazlum için gürleyen adamlığın markasıdır Bülent Yıldırım. Sen kahvenin ÅŸekerini gamsızca ezersin. O, yetimin kanına karışan hüzünle ezilir. Sen enseni cüzdanının sıcak hava dalgasıyla esnetirken, o parmakları eksilmiÅŸ çocukların ağıtlarını avuçluyordur. Sen vitrinde gördüğün ceketin aynısını sırtında paralamayı düşünürken o uykusu donmuÅŸ mazlumlara battaniye topluyordur. Ve sen ah ile vahı geniÅŸ ekranda zoomlarken o mazlumun ahını eksiltiyordur. Bülent Yıldırım’ın benim sözlüğümdeki karşılığı budur lakin röportaj yaparken ya külahları ya da silahları deÄŸiÅŸiriz. Silah derken aforizmadan bahsediyorum. “Karanlık adam mı?” sorusundan baÅŸlayıp sonsuza kadar terleten sorular konvoyuna yetiÅŸin efendiler alalım ilk soruyu… 

Mavi Marmara’da olmak isteyen bir CHP’li oldu mu?

- Bir CHP’li oldu fakat o zaman Deniz Baykal olayı gündeme geldiÄŸi için gemiye binemedi.

Ne alakası var?

- Partinin üst kadrosuydu, CHP’li Gürsel Tekin.

Ä°HH’nın kamyonları yardım malzemesi dışında bir ÅŸey taşıdı mı?

- Hiçbir zaman taşımadı. Ama bunu hep söylediler çünkü İHH sadece bir yardım kuruluşu değil insan hakları örgütü gibi de çalışıyor.

Neden MÄ°T TIR’ları üzerinden Ä°HH’ya karalama yapılmaya çalışıldı? MÄ°T’le bir alakanız var mı?

- Özellikle Ä°srail’in Mavi Marmara hadisesinden sonra Ä°HH’ya yaptığı oyunların bir parçasıydı bu. Burada kullanılan taraflar vardı. Biz Suriye’ye Türkiye’nin her yerinden yardım TIR’ları götürüyorduk. O günde üç ilde yanlış hatırlamıyorsam Bursa, Adana ve Ankara’dan TIR’larımız çıkıyordu. Ve MÄ°T TIR’ı yakalandı diye haber çıkar çıkmaz Emre Uslu kendi hesabından Ä°HH’nın Adana ve Ankara’daki TIR’larını göstererek MÄ°T TIR’ı diye paylaÅŸtı. Today’s Zaman’da bunu hemen servis etti. Ve böylece önce Radikal’de çıktı Emre paylaÅŸtı. Çok kısa sürelerde oldu bu ve böyle bir iftira kampanyası yaptılar. Kesinlikle MÄ°T’le hiçbir irtibatımız olmadı.

Niyeyse Kabataş olayını sana sorasım geldi Bülent Abi?

- Ben böyle bir olayın gerçekleÅŸmiÅŸ olabileceÄŸini düşünüyorum ama maÄŸdur olan kiÅŸi o anın vahametiyle biri on görmüş olabilir. Orada olup bitenleri yalnızca bu olaydan ibaret görmek yanlıştır. n Åžehit Yasin Börü ve arkadaÅŸlarının ölümünde kimler suçlu? - Eskiden GüneydoÄŸu’ya rüşvetçi, arsız memurlar sürgün edilirdi. Åžimdi de paralel örgüt kapsamında yeri deÄŸiÅŸtirilenler gönderildi; sanki güneydoÄŸu ikinci sınıf bir bölgeymiÅŸ gibi. Bu olayda devlet de bu anlamda suçludur. Orada iki gün boyunca her ÅŸey serbest bırakıldı ve bu katliamların olması istendi. Halbuki en iyi bürokratın, en iyi kaymakamın, en iyi öğretmenin, en iyi polisini problemli bölgelere göndereceksin ki oradaki insanlar kazanılsın.

Çelik sürçülisan etti

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in “Ä°srail devleti ve halkı bizim dostumuzdur” ifadesi gerçekten Tayyip ErdoÄŸan’ın desteklediÄŸi bir ifade mi?

- Yani bu mümkün deÄŸil. ‘One minute’ söylemiÅŸ bir kiÅŸidir Tayyip ErdoÄŸan. Onun dışında terör devleti denilmiÅŸtir, bebek katili denilmiÅŸtir, öldürmeyi iyi bilirsiniz denilmiÅŸtir… Onun için Ä°srail Devleti zaten dostumuz olamaz. Çünkü bugün Mescid-i Aksa’yı kıymaya çalışan sadece Ä°srail hükümeti deÄŸil, Ä°srail Devleti’nin politikasıdır veya yerleÅŸimciler politikası. Ä°ÅŸte masum Filistin halkının evlerini yıkıp oraya Yahudilerin yerleÅŸmesini saÄŸlayan kararlar Ä°srail Devleti’nin kararlarıdır. Ä°srail halkı bizim dostumuzdur da biraz sıkıntılı bir cümle. Çünkü Ä°srail halkı genel itibariyle askerdir, asker olmayan yoktur, ölene kadar da askerdirler. Bunlar içerisinde vicdani retçiler vardır. Onlar bizimle aynı düşüncelere sahip olabilirler çünkü Ä°srail’in içinde de ciddi derece de muhalefet var. Siyonizm politikalarına karşı. Ama Ä°srail halkının çoÄŸunluÄŸu ne yazık ki Filistin karşıtlığında birleÅŸmiÅŸ durumdadır. Ä°srail içerisinde siyonist politikalara karşı olan veya vicdanı retçi olan azınlık, ne kadar varsa bunlar bizim arkadaÅŸlarımızdır. Ama Ä°srail halkının geneline dostumuz derseniz Filistinli çocukları öldürmek için atılan füzelere isimlerini yazan herkesin yanında olmuÅŸ olursunuz ki, bu doÄŸru bir ÅŸey deÄŸil.

Peki AK Parti niye böyle bir açıklama yaptı? Şaşırdınız mı?

- Åžaşırmadım. Ömer Bey’i eskiden beri tanıyorum onun düşüncelerini biliyorum.

Onun düşüncesi mi partinin mi?

- Kendinin düşüncesini de biliyorum, partinin düşüncesini de. Bence sürçülisan yapmıştır o anda. Ağzından kaçmıştır sonra da toparlayamamıştır.

Bir taraftan böyle bir açıklama yapılıyor, bir taraftan Mavi Marmara ÅŸehidi Furkan DoÄŸan’ın babası Mehmet DoÄŸan BaÅŸbakanlık danışmanlığına getiriliyor. Bu affettirmek için yapılmış bir ÅŸey mi?

- Furkan’ın babası Mavi Marmara’nın bakış açısını çok iyi biliyor oradan geri adım atmaz. Çünkü Furkan’ın emanetini taşıyor. Danışmanlığa getirilse de dışarıda kalsa da sonuçta Furkan’ın babası Mavi Marmara politikasındaki konularda Mavi Marmara katılımcılarının yanında her alır.

Bu dostluk mesajından nasıl dönülebilir ki?

- Ä°lk günden itibaren Türkiye’nin durduÄŸu bir yer var, bu da bizimde durduÄŸumuz yer. Türkiye’de bu konuda bir bütünlük oldu. Ä°lk defa halk ezici bir çoÄŸunlukla fikir birliÄŸine ulaÅŸmıştı. Anketlerde yüzde 94,7 Mavi Marmara haklı olarak kabul edildi. Bu da Ä°srail ve siyonist politikalarına karşı Türkiye halkının durduÄŸu noktayı gösteriyordu. Ama OrtadoÄŸu’daki bu geliÅŸmeler bahane ediliyor. Türkiye de bir sıkışmışlıktan yakınıyor. Ve doÄŸal olarak Ä°srail ile yapılacak bir anlaÅŸmanın bu kuÅŸatılmışlığı yaracağı düşünülüyor. Fakat biz böyle düşünmüyoruz. Bize göre Ä°srail ile yapılan hiçbir antlaÅŸma Türkiye’nin lehine olmayacaktır. Çünkü Ä°srail kendi politikasını yürütecektir her zaman. Bizim aldığımız bilgiler saldırı yapılabileceÄŸi ÅŸeklinde. Ä°srail baÅŸkasının ne düşündüğüne önem vermez, kendi planının nasıl yürüdüğüne önem verir. Ä°srail’le yapılan hiçbir antlaÅŸma Ä°srail tarafından kalıcı olarak devam ettirilemez. Bu sebepten biz bu durduÄŸumuz noktadan geri adım atılmaması gerektiÄŸine inanıyoruz. Özür, tazminat ve abluka. Fakat Ä°srail bunun karşılığında bize muhtaç olmasına raÄŸmen, bize ihtiyacı olmasına raÄŸmen kendisi ÅŸart koÅŸmaya baÅŸladı bu sefer. Dedi ki; mahkemelerden vazgeçeceksiniz. Bu davalar yüzünden Ä°srailli yöneticilere abluka uygulanıyor. Ä°srailli yöneticilerin çoÄŸu Avrupa’ya, Amerika’ya Türkiye’ye gidip gelemiyor artık.

Paralel ile Ä°srail arasındaki bu samimiyet, Ä°HH’ya karşı birleÅŸtiklerini mi gösterdi? Daha doÄŸrusu Ä°srail Paralel istihbarattan aleyhinize güç mü aldı?

- Biz Mavi Marmara’yı yola çıkarmadan önce herkesle istiÅŸare ettik. Bunlardan biri de cemaatti. Cemaat mensuplarıyla da istiÅŸare ettik. Hatta üç tane gemimizden birini cemaate üye olan bir arkadaşın firmasından satın aldık. O da kendi aÄŸabeylerine sorarak bize bu gemiyi sattı. Ve biz yola çıkarken herkesin haberi vardı ve bütün dünya bizim arkamızdaydı.

O gemiyi cemaat mensubu birinden aldınız burada bir strateji mi var?

- Hayır. O gemiyi satıyorlardı.

Åžunu çeliÅŸkili buldum; Ömer Çelik’in Ä°srail’le ilgili söylemlerinden hemen sonra sen bir açıklama yaptınız. Biz bunu kesinlikle kabul etmiyoruz dediniz deÄŸil mi? Peki, Fethullah Gülen’in Mavi Marmara gemisiyle alakalı Ä°srail’den izin almalıydılar sözüne aynı dik duruÅŸu sergileyebildiniz mi sizce?

- Ben öyle bir söylemde bulunmadım.

En azından İHH dik durdu...

- O zaman da dik durduk ama bunu kavga boyutuna getirmek istemedik. Ä°srail ÅŸu anda bizim herhangi bir kavga ortamına sürüklenip toplumdaki tabanımızı zayıflatmak istiyor. Ama biz Ä°srail’den daha akıllıyız. 17-25 Aralık’ta ilk net mesajı veren yine bizdik. Biz, bu iÅŸin arkasında Ä°srail var; One Minute ve Mavi Marmara’dan sonra bunu yaptılar dedikten daha sonra siyasiler bunu dillendirdiler. Selam ve Tevhid dosyalarına baktığınızda daha çok bizim üzerimizden kurgulanmış; Mavi Marmara yola çıkmadan 1 ay önce biz takibe alınmışız ve ben Ä°srailli sorgucular tarafından Selam ve Tevhid dosyalarının içeriÄŸini öğrenmiÅŸ oldum.

O sorguda ne soruldu?

- O sorguda ErdoÄŸan, Ahmedi Necat ve Nasrallah arasındaki iliÅŸki soruldu. Selam örgütünü biliyor musun diye soruldu. Ben de dedim ki selam bizde barıştır böyle bir örgütten haberim yok. Onun dışında Ä°HH, El-Kaide’ye, Hamas’a ve Hizbullah’a lojistik destek veriyor mu diye soruldu. Bunlar hep bu dosyaların içinde olan maddelerdir. Demek ki Selam ve Tevhid dosyaları Ä°srail’le birlikte hazırlanmış.

Can Dündar ve Erdem Gül, MÄ°T TIR’larıyla ilgili bilgileri paralel örgütten mi aldı?

- Başka bir yerden alamaz; yargı ve emniyetin içerisindeki paralel örgüt mensuplarından aldılar.

Bunun adı sizce ne peki? 

- Vatan hainliÄŸidir. Åžu anda Türkiye’deki milli olan her ÅŸeye karşı bir operasyon var.

Gençken Erbakan Hoca’yı anlatan hafızı taÅŸladım

En sevdiÄŸin Kemal Sunal filmi?

- Neydi o ya ÅŸey… Adını unuttum. Bir fabrikada ÅŸoför… Kara Bela, evet Kara Bela.

En radikal kararın? 

- Ãœniversiteye girmek. 

Pardon, ondan önce ne yapıyordun ki?

- Üniversiteyi hiç düşünmüyordum hayatımda.

U dönüşün var mı?

- Var. 1986’da namaza baÅŸlamam.

Yani sen aslında sonradan İslamcısın?

- Evet. Yani dine inanırdım ama bunu bir yaÅŸam tarzı olarak hiç düşünmezdim. Mesela rahmetli Erbakan Hoca’yı bize anlatan hafızı köyde taÅŸlamıştım. Dini siyasete alet eden bir adamı anlatıyorsun diye.

Öncesini alayım…

- Öncesi köyümüzde sol fraksiyonlar vardı. Biz kendimizi halkın kurtuluÅŸu olarak görürdük. Ä°ÅŸte Deniz GezmiÅŸ’in resmini sol elle çizmeye, sol elle bıçak atmaya çalışırdık. Fakat bu çok yerleÅŸmiÅŸ bir inanç ve yaÅŸam ÅŸekli deÄŸildi. Yaşımız küçüktü köyümüzdeki aÄŸabeylerden etkileniyorduk.

Peki bu dönüşe sebep olan dönüm noktası ne?

- Aslında temelde rahmetli büyükannemin bana anlattığı hikayelerdir. Yani mesela helal ve haram konusunda rahmetli ninem çok iyi bilinç verdi, dürüstlük konusunda. Fakat asıl Kayseri Yahyalı’da rahmetli Hacı Hasan Efendi vardı, bir NakÅŸi ÅŸeyhi onun etkisi oldu. Ve yine üniversiteye geldiÄŸimde başörtülü bir kıza bir profesörün sınıftan çıkarırken söylediÄŸi birkaç cümle.

Ne söylemişti?

- “Bak yanındaki arkadaÅŸ gibi giyinsene o gül gibi sen ise böyle gerici bir tavır sergiliyorsun, gerici bir elbise giyiyorsun” demiÅŸti kızcağıza. O benim dünyamı deÄŸiÅŸtirdi. Ve yine Ä°skender PaÅŸa Camii’nde rahmetli Erbakan hoca ile karşılaÅŸmam. Hocayı hiç sevmezdim, itirazlarım vardı. Ä°ÅŸte kadayıfın altı, kadayıfın üstü... Hep böyle karikatürize eder bir bakış açım vardı. Sonra hocayla birkaç saniye göz göze geldim. DoÄŸrusu ÅŸunu demek isterdim: Ben orda hocayla oturdum tartıştım birkaç saat, hoca beni ikna etti. Ama Hoca’yla birkaç saniye bakışmam, beni ikna etti. Çok hızlı oldu.

Solculardan en yakın dostun?

- Yani köydeki ağabeylerimiz var, onları siz tanımazsınız.

Öyle mi? Hâlâ solcular mı?

- Bir kısmı tamamen normal hayata girdi. İslamcı olan pek olmadı. O camia içerisinde bir ben İslamcı oldum.

Sana dediler mi “Git bir bak, güzelse bizi de çağır”? (gülüşmeler)

- Hayır, öyle demediler. Çok sevdiÄŸim bir aÄŸabeyim vardı, ben namaza baÅŸlayınca köye gittiÄŸimde birazda utandım. Artık o, köyde onların yetiÅŸtirdiÄŸi o insan deÄŸildim. Böyle köyün caddesinde yürüyoruz sonra döndü bana “Kara oÄŸlan” dedi “Sen bana diyemiyorsun ama namaza baÅŸladığını duydum.” Biz ona ‘kuzu’ derdik. “Evet kuzu aÄŸabey” dedim. “BoÅŸver be oÄŸlum sen de yeÅŸil komünist olursun” dedi.

Babana aldığın en son hediye?

- Ben babama hiçbir hediye almadım ama onu çok sevdim. Ona en güzel hediyem de herhalde yaptığım her hayırlı iÅŸte aynı sevabın ona gitmesi için Allah’a dua etmek. 1998’de vefat etti.

Bülent Yıldırım karanlık biri mi?

- Yani savaÅŸ bölgelerinde çalışıyorsun, hiçbir gücün karşısında eÄŸilmeme kararlılığın var… Ölümden korkmuyorum çünkü bir kere öleceÄŸim, o da Allah için olsun kararlığım var. O nedenle sıradan birçok insan için normal görülmeyen bir hayat tarzım var. Düşmanlarımız ve tanımayanlar karanlık ifadesini kullanabiliyor. Ama benim hayatımın her alanı çok ÅŸeffaf, sakladığım gizlediÄŸim hiçbir ÅŸey yok.

YENÄ° YÃœZYIL GAZETESÄ°